23 Temmuz 2014 Çarşamba

Filistin ve liderlik zamanı...


 
Çarşambanın  ilk saatleri... Gazze'ye yardım kampanyalarından söz ediliyor...
Yedi yıldır kuşatılmış olan, nüfusun yüzde 40'ı işsiz ve yüzde 80'i yardıma muhtaç olan Gazze'ye ...
İsrail önce 'evlerden çıkın' uyarısı yapıyor sonra bombalıyor...
Bugüne kadar Filistin'de silahlı direnişi eleştiren Filistinliler dahi artık silahlı direnişin arkasında...
Her seferinde daha fazla Filistin'li İsrail'in Filistin'i bir sonraki yok etme adımının bahanesi olacak girişimlere hazır hale getiriliyor. Bu girişimler, roket saldırıları, intihar bombacıları anlamına geliyor. Yani bu yolla radikalleşmiş oluyorlar. Şiddet şiddeti doğuruyor. 
Karşılıklı olarak İsrailliler de, Filistin nefreti kusacak kadar radikalleşiyor. Bu politikalar İsrail'de taban bulmuş oluyor.
Hamas, ateşkes için Gazze ablukasının kalkmasını ve Filistinli mahkumların serbest bırakılmasını şart koşmakta. Aslında 'yavaş ölüme' direnmekle, hızlı ölüm onları yakalıyor. Batı Şeria'da üç İsrailli genç kaçırılıp katledildikten sonra bu konuyla ilgisiz 500 Hamas üyesi tutuklanmıştı. Bu mahkumların serbest kalması talebi var. 
Netanyahu'nun, İsraillilerin intikam için işkence ile öldürdüğü 16 yaşındaki Muhammed Ebu Kadir'in ölümü için, çocuğun babasına verdiği adalet sözü havada kalmış görünüyor...
***
Gerilim ile birlikte İsrail, Filistin hükümetinin 40 bin memurunun maaş transferini durdurmuştu... Bu da ekonomisi zaten eksilerde olan Filistin'de, gerilim ve nefreti arttırıyor.Diğer yandan Mısır'da yönetimin el değiştirmiş olması da, tünellerden gelen ithal ürünlerden vergi alan Filistin yönetimini, bu gelirden mahrum bıraktı. 
Haaretz yazarı Gideon Levy'ye göre; Hamas roket atmadığı sürece Filistinlileri kimse dikkate almıyor....
İsrail'de yaşayan Filistinlilerin ikinci sınıf insan muamelesi gördüğünden, hak ve özgürlük ihlalleri yaşadığından bahsetmek linç sebebi olmuş durumda.  Direnmeseler kendi topraklarında öyle yaşamayı kabul etmiş olacaklar. 
İsrail Hava Kuvvetleri subaylarına, Gazze'yi bombalama talimatlarına direnme çağrısı yapanların, taciz edildiği haberleri geliyor.
***
USA Today gazetesinin haberine göre İsrail devleti öğrencilere sosyal medyada İsrail yanlısı mesajlar atması için ödeme yapıyor.
New York Times İsrail'in öfkesini roket saldırılarına bağlayarak, demir kubbe hava savunma sisteminden ve Gazze'ye silah da taşındığı iddia edilen yardım tünellerinden bahsederken, İsrail'in ne tür silahlar kullandığı konusunda haberler yok. 
Her tür silah kullanımının meşru olacağını savunan radikal İsraillilerden önceki yazılarımızda bahsetmiştik.
***
Gazze'de görev yapan Norveç'li bir doktor, ateşkes için efor sarfedeceğini söylerken İsrail'i destekleyen mesajlar veren Obama'yı, Shifa hastanesinde bir gece geçirmeye çağırdı. Hamas'ın hastanelerde planlama yaptığı düşüncesi ile İsrail çatışmaların başlamasından itibaren üçüncü kez Wafa hastanesini bombaladı.
Filistin'de birlik hükümetini tanıma kararı verirken yoğun muhalefet ile karşılaşan ABD, birlik hükümetinin bakanlarında Hamas üyesi bulunmamasını, ABD destekli bir hükümet olduğunu gerekçe göstermişti. 
 Amerika ve Avrupa, Hamas'ın ateşkes koşulları için çaba sarfedecek gibi görünmüyor. ABD'nin Mahmud Abbas'a ısrarla hatırlattığı bazı şartlar da yerine getirilemedi. Bunların içinde yasama organı ile ilgili bazı düzenlemeler yer almakta.
***
Hamas'ın seçimlerdeki oy oranı uluslararası camiaya çok fazla şey ifade etmiyor. 
Önemli Batı gazetelerinde, Filistinliler, terörist organizasyon üyelerine oy vermiş olmakla eleştirilebiliyor. Bu nedenle sivillerin vurulması meşru gösterilemez.
Yönetimde halkın oyunu alan bir parti ile uluslararası kabul gören bir hükümet seçme arasında kalan Filistinliler için dışarıdan sağlanan fonlar önemli.
 Yine de neden Hamas'a oy veriyorlar? 
Amerika Birleşik Devletleri'nin her koşulda İsrail işgalini silah ve teçhizatla desteklediklerine inandıkları için. Oysa dünyada Filistin'e destek arayan pekçok kişi de yine ABD başkanı Obama'yı adres biliyor. Ona çağrı yapıyor, onu eleştiriyor. 
İsrail'in ise topraklarından vazgeçmeyeceğini biliyorlar.

İsrail'in bugüne kadar zaten giderek daralmış olan Filistin topraklarını kabule yanaşmayıp, Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri inşasını durdurmaması, zaman kazanma metodları, Filistinliyi radikalleştiren bir diğer etken. Hiç umutları yok.
Bu trajedi durmalı.
Cenevre'de toplanan Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nde sadece İran, İsrail'in harekatını etnik temizlik olarak niteledi. Cezayir ve BAE de İsrail'i eleştiren ülkeler arasında. Bu ülkeler de, insan hakları noktasında sorgulanan ülkeler. İşine gelmeyen gerçekleri söyleyene yönelik eleştiriler gerçeği değiştirmiyor.  Bu arada ülke ise Filistinliler'in roket saldırılarına odaklanmış durumda.
Çarşamba akşam, İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond Ramallah'ta Mahmud Abbas, ardından da Perşembe Netanyahu ve Lieberman ile görüşecek.
 Dünyada pekçok trajedi de Uluslararası örgütler ve özel elçilerin aczini gördük. Bu sefer büyük liderliğe her zamankinden çok ihtiyaç var. 

8 Temmuz 2014 Salı

Filistin ve self determinasyon


Füze atana taş mı taş atana füze mi? Hangi taraf bire kaç atabilir?
Ne farkeder? Sonuç aynı... 
Çözümsüzlük... 
Ölen çocuk ve bebekler...
 Ağlayan anneler...
 
****
Vatan kavgası...
 'Benim' demiş birileri... 
'Benim de' diyor öteki. 
İsrailde hem Filistinli hem İsrailli yaşıyor.
Irkçılık, ayrımcılık altında Filistinli... 
Arap, burada daha az hizmet alıyor ve daha az özgür. Sığıntı bir nevi... Öz vatanında... 
Filistinde yaşayan ise açık hapishanede adeta...
Tünellerden (Mısır) veya İsrail'den gelecek olana mahkum... 
İnşaat malzemesinden gıda maddesine, elektriğe kadar, mahkum...
***
Üçüncü intifada...
Direniş... Ayaklanma... İsyan...
Filistinli bir gencin İsrailli bazı radikaller tarafından vahşice öldürülmesi ile başlayan olaylar, reaksiyonlar ve ona karşı müdahaleler ile sürdü.
   Uluslararası arenada üçüncü intifada uyarıları gelmeye başladı son günlerde. Salı sabah saatleri hareket arttı.
İsrailde şahinler ile zor bir koalisyon başında bulunan Netanyahu, Filistin'den atılan roketlere dikkat çeksede İsrail İçişleri Bakanı Filistin'li gencin öldürülmesini suç ve vahşet olarak nitelemişti.
Uluslararası yayın kurumları ve Batı medyası hep bir adım sonrasından, yani Filistinlilerin reaksiyonlarını ilk aksiyon gibi vererek giriş yaptı haberlere...
Amerikan Başkanı Barack Obama, İsrail ve Filistin için gerçek güvenliğin tek yolunun barış olduğunu anlatan bir makale yazdı. Makale 8 Temmuz'da Haaretz'de yayınlandı...
 Başlarken İsrail'in güvenliği ile giriş yapan Obama 'Siderot'ta Hizbullah veya Hamas'ın roketleri korkusu ile yaşayan İsrailli bir çocuk için güvenlik kelimesinin ne anlama geldiğini biliyorum' diyor. İsraillilerce öldürülen tek bir isim için üzüntüsünü de zikrediyor neyseki...
   Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi'nin gönderilişi, bugün yine daha çok mana kazanıyor. Tünellerin girişi Mısır'da malum... Hamas'ın Mısır kanadı olarak görülüyor Müslüman Kardeşler. Suudi Arabistan'ın, MK'in, Mısır yeni yönetimince terör örgütü ilan edilmesinin ardından bu kararı tanıyan ilk ülke olduğunu hatırlatalım. 
Diğer yandan 2018'e kadar ABD bütçesinden İsrail'in güvenliği için her yıl 3 Milyar çıkacak... Bu eksende İsrail'in komşusu Suriye'de son yıllarda yaşananları bir daha düşünmeli...

   Peki aslolan hangisi? Ateşkes neden bozuluyor? Neden Obama 'İsrail'in güvenliği' diyor, Siderot'taki çocuğun Hizbullah roketleri korkusunu önceliyor? 
Haklı mı, doğru mu? 
Gelin bakalım...
İsrail'in yeni yerleşim yerleri yapması, ayrımcı politikaları ve Filistin hapishanesindekilere sadece ölmeyecekleri kadar yardımı sürdürmesi, bu 'ülkede' sağlıklı bir yaşam ve ruh halini mümkün kılmıyor...
Kimi Filistinli İsrailde yaşıyor. İsrail pasaportu var... Ayrımcılıkla yüzyüze...
Kimi hergün kontrol noktalarında durdurularak İsrail'e çalışmaya gidiyor, akşam açık hapishaneye dönüyor... Bu kadarını da bulamayan Filistinli arkadaşlarının çoğu kendisini ihanetle suçluyor belki de...
Filistinde iki yönetim var. HAMAS'ın para kaynaklarının zayıflaması, Mısır desteğinin kesilmesi, maaşların ödenememesine sebep oluyor. Bu da Filistinde otoritenin sarsılması demek. İstikrar olmayınca radikal Filistinli grupların, ateşkes ortamını gerecek tepkiler vermesi daha kolaylaşıyor.
Yani İsrail operasyon yapıyor, Kassam Tugayları intikam yeminleri ediyor. Bir roket, bir taş ile cevap veriyorlar... Ardından Gazze ateş altında. Füzeler yağdırıyor İsrail... Hava saldırıları sürdükçe Filistinliler küçük saldırılar ile İsraillileri öldürüyor.
Bunu bilen ateşkes yanlısı İsrailliler hükümete saldırılara sert cevap vermeme çağrısında bulunmuştu.
Obama Haaretz için yazdığı makalede, İsrail'in güvenliğini önceler görünsede, bu güvenliği sağlama sürecinde, iki halk için iki devletin kabul edileceği bir çözüm dışında barışa yol olmayacağını çok net vurguluyor. Filistinlilerin kendini yönetme hakkını vurguluyor. Bunu anlamadan saldıran çok Filistinli var Obama'ya... Obama'dan İsrail'i kınamasını istiyor bu arkadaşlar. Oysa... İsrail'in güvenliği diye başlayıp buraya varmak  doğru ama bir o kadar da dile getirilmesi zor bir gerçek ki... Eylem planı harekete geçirilemesede, her iki taraf diğerini reddetsede... 'Barış için bu şart' diyen bir güç olması önemli. Belki de birileri barış ve güvenlik istemiyor. Bütçeden gelen parayı istiyor kimbilir... İşte bu yüzden rasyonel düşünmek lazım... Şartlar elverdiği kadar... Sizi bundan alıkoymak işine geliyor birilerinin. Onun için o hapishanede tutuluyor belki Filistinliler...

Bebekleri öldürmeden diren işgale...

Bu HAMAS'ın savaşı mı? HAMAS bir parti mi? HAMAS'ın savaşını tüm Filistinliler sahipleniyor mu? Çözüm tek veya iki devletli, neden şimdiye kadar mümkün olmadı?
Buna soğukkanlı bazı Filistinlilerin tek bir cevabı var: Bize en büyük kötülüğü içimizdekiler yapıyor...
Yani İsrail'in  'buraları bombalayacağım' uyarısı yaptığı yerlere çocukları, bebeleri sokarak dünyaya 'İsrail çocukları vurdu' mesajı vermek için bekleyenler...
 Yani radikaller. Her iki tarafın radikalleri yüzünden o kutsal coğrafyada anneler ağlıyor. Karşılıklı ağlıyorlar.
Onurlu olmak, haklı olmak ve sabırlı olmak için ne lazım? 
Önce inandığın dava ve savunduğun insanlara ne zarar verir, ne en az zarar verir onu düşüneceksin ki samimiyetini göstermiş ol.
Allah zafer verir mi bu hale? Kulluğun hakkını vermeden cihad olur mu? Bebekleri ateş altına koyup ses duyurma hesabı kulluk mu, Allah Kuran'da çocuklara bu yükümlülüğü vermezken...
Müminin silahı duadır. İçlerindeki şuursuzlar için affı, gazabından korunmayı, müslüman kardeşe edilen duanın temizliğine sığınarak Allah'tan istersek zafer gelir belki...
Presbyterian Kilisesi dahi İsrail'in işgalde kullandığı teknoloji ve ekipmanı sağlayan Hewlett Packard, dozerlerin firması Caterpillar ile Motorola Solutions'ı boykot kararı aldı. Karar 7 oy farkı ile alındı. Gazzeli müslümanlar için elin kilisesi bunu yaparken, direnenlerin de Allah'tan korkarak bebekleri ateşe itmemesi gerekir.
Filistin sorunu ikinci intifadadan (1987) bu yana İsrail'in katlettiği bebek fotoğraflarını yayınlamak için çocukları ateşe atmakla çözülmüş olmadığına göre... Allah ol dediğinde herşey olabildiğine göre... Biraz şuur için de dua etmeli zafer duası ederken... Yoksa Gazze'ye seyrek düşen silahlar hızla yağıyor Filistinli kardeşlerimizin başına. 
****
Emniyet vs savcılık...

Hukuksuz emir uygulanmasın, delilsiz kimse izlenmesin... Çok doğru. Bunu diyenlerin iddia olunan kadroları da pür'i paktır inşallah... Emniyetle ilgili son savcılık talimatı ile, haksız hukuksuz cezalara, fişlemelere veya yaftalamalara değil, hukuku delme veya başka bir emir komuta zinciri ile çalıştığı düşünülenlere dair net sonuçlara ulaşmak önemli.
***
Kaset vs Arşiv

Söyledikleri doğru mu yalan mı bilmem de, sen yıllarca bir partide genel sekteter ol,  bakan ol, esprilerinle heryerde hükümeti rezil et... Sonra çık 'Başbakan şöyle kaset arşivlerdi, 17 Aralık'tan sonra Berat hepsini imha etti' de... E sen de bunları 17 Aralık'tan önce konuşaydın TV'de... Daha manalı olurdu.


Serra Karaçam