Alman Die Zeit gazetesi 24 Kasım 2011 tarihinde Fehim Taştekin'e Suriye konusunda yazı yazmasını teklif etmiş.
''Esad Rejimi'nin haksızlığına karşı bir haykırış yazısı yazabileceğini'' belirtmişler. Aynı zamanda Türk hükümetine harekete geçin mesajı verebileceğini söylemişler.
Taştekin, kendilerine ''duruşunun farklı olduğu'' cevabını vermiş. Taştekin'in ifadesi ile bu cevap karşısında ''çarkederek'' ''size içerik dayatmıyoruz'' demişler.
Taştekin bunun üzerine yazısını yazıp yollamış.
Die Zeit uyanık. Taştekin'e bu sefer de, yazısında ''Diplomasi olarak öne sürdüğü çözüm önerilerini açmasını'' rica etmişler.
Taştekin laf olsun kabilinden yazı yazmadığı için, mevzuyu açmakta elbette zorluk çekmemiş.
Türkiye'nin, topraklarında liderlerini barındırdığı muhalifleri dizginleyebileceğini, hatta Esad'ın tüm dostlarını toplayarak Şam'a çıkartma yapabileceğini belirterek yazıya eklemeler yapmış.
Die Zeit bununla da yetinmemiş. Bu izahı yeterli görmemiş.
Başka izahatlar yapmasını istemişler...
Buraya kadar olanlar zaten yazarın vazgeçmesi amacı ile yapılmış gibi. Yani editöryel bahaneler ile sözde düzeltmeler istenmiş.
Bir yazar, iki kere bu şekilde itiraz gelince, zaten en başta da ne yönde yazmasını istedikleri belirtildiği için genellikle vazgeçer.
Ama Taştekin hiç istifini bozmamış. Bir kere daha bazı izahatlar daha yapmış, eklemiş ve göndermiş yazısını. Aynı minvalde izahatlar tabiki.
Die Zeit bunun üzerine artık yazıyı basmış.
Hiç kimsenin kendisinin görüşlerini paylaşmadığını ancak yazıyı basacaklarını belirten bir notu eklemeyi de ihmal etmemişler.
Türkiye'den ilerideler. Neden mi? Hiç değilse başta 'görüşüm farklı' cevabını aldıklarında, o halde teşekkürler diyerek oratdan kaybolmayı tercih etmemişler.
İstedik artık bir kere diye ses çıkarmamışlar.
Sonrasında yazı ellerine ulaştığında da itirazlarını, şekli bazı bahaneler üzerinden yapmaya çalışmışlar.
Her ne kadar en başta şu yönde bir yazı olabilir diye Türk hükümetini de etkileyecek bir yazı talebi ile ülkeyi, dünyayı yönetme kaygısı gütmüş olsalar da bizimkiler gibi hırt değiller.
Ama yine dizayn çabaları yine kendi doğruları.
O kısımlar aynı.
Medeni insanlar ne de olsa. Neyi nasıl yapacaklarını biliyorlar...
Birileri de Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet ediyor.
Basın özgürlüğü diye...
---------------------------
Fehim Taştekin'in konuyu anlattığı Radikal'deki yazısı:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1077854&Yazar=FEHIM-TASTEKIN&CategoryID=100
Fehim Taştekin'in Die Zeit'de yayınlanan 26 Kasım tarihli makalesi için:
http://www.zeit.de/2011/48/P-Syrien
''Esad Rejimi'nin haksızlığına karşı bir haykırış yazısı yazabileceğini'' belirtmişler. Aynı zamanda Türk hükümetine harekete geçin mesajı verebileceğini söylemişler.
Taştekin, kendilerine ''duruşunun farklı olduğu'' cevabını vermiş. Taştekin'in ifadesi ile bu cevap karşısında ''çarkederek'' ''size içerik dayatmıyoruz'' demişler.
Taştekin bunun üzerine yazısını yazıp yollamış.
Die Zeit uyanık. Taştekin'e bu sefer de, yazısında ''Diplomasi olarak öne sürdüğü çözüm önerilerini açmasını'' rica etmişler.
Taştekin laf olsun kabilinden yazı yazmadığı için, mevzuyu açmakta elbette zorluk çekmemiş.
Türkiye'nin, topraklarında liderlerini barındırdığı muhalifleri dizginleyebileceğini, hatta Esad'ın tüm dostlarını toplayarak Şam'a çıkartma yapabileceğini belirterek yazıya eklemeler yapmış.
Die Zeit bununla da yetinmemiş. Bu izahı yeterli görmemiş.
Başka izahatlar yapmasını istemişler...
Buraya kadar olanlar zaten yazarın vazgeçmesi amacı ile yapılmış gibi. Yani editöryel bahaneler ile sözde düzeltmeler istenmiş.
Bir yazar, iki kere bu şekilde itiraz gelince, zaten en başta da ne yönde yazmasını istedikleri belirtildiği için genellikle vazgeçer.
Ama Taştekin hiç istifini bozmamış. Bir kere daha bazı izahatlar daha yapmış, eklemiş ve göndermiş yazısını. Aynı minvalde izahatlar tabiki.
Die Zeit bunun üzerine artık yazıyı basmış.
Hiç kimsenin kendisinin görüşlerini paylaşmadığını ancak yazıyı basacaklarını belirten bir notu eklemeyi de ihmal etmemişler.
Türkiye'den ilerideler. Neden mi? Hiç değilse başta 'görüşüm farklı' cevabını aldıklarında, o halde teşekkürler diyerek oratdan kaybolmayı tercih etmemişler.
İstedik artık bir kere diye ses çıkarmamışlar.
Sonrasında yazı ellerine ulaştığında da itirazlarını, şekli bazı bahaneler üzerinden yapmaya çalışmışlar.
Her ne kadar en başta şu yönde bir yazı olabilir diye Türk hükümetini de etkileyecek bir yazı talebi ile ülkeyi, dünyayı yönetme kaygısı gütmüş olsalar da bizimkiler gibi hırt değiller.
Ama yine dizayn çabaları yine kendi doğruları.
O kısımlar aynı.
Medeni insanlar ne de olsa. Neyi nasıl yapacaklarını biliyorlar...
Birileri de Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet ediyor.
Basın özgürlüğü diye...
---------------------------
Fehim Taştekin'in konuyu anlattığı Radikal'deki yazısı:
http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalYazar&ArticleID=1077854&Yazar=FEHIM-TASTEKIN&CategoryID=100
Fehim Taştekin'in Die Zeit'de yayınlanan 26 Kasım tarihli makalesi için:
http://www.zeit.de/2011/48/P-Syrien
Paylaştığınız bilgiler ilginç ve faydalı bilgiler . Kurumsal web tasarım.net olarak bu güzel paylaşımlarınız için teşekkür eder ve paylaşımlarınızın devamını bekleriz .
YanıtlaSil