6 Şubat 2011 Pazar

TUFAN TÜRENÇ'TEN YARGI HAMLESİ...

Tufan Türenç diyor ki, AKP bu davaların sürmesini istiyor, çünkü tutuklular içerde durdukça, dışardaki muhalifler korkuyor. Ders alıyor demek istiyor yani. Bu da AKP'nin işine geliyor.

Ne denir buna. Yıllarca bazı tutuklular içerde durdukça, geçmişteki muhalifler korktuysa, bu da doğru olabilir. O zaman müennes nizama  bunları sadece aşırı solcu olarak nitelenen yazarlar soruyordu. Çok geride değil o günler.

Türenç, Sami Selçuk'un ifadelerine dayanarak, bu davalar iki nedenle AİHM'e gider demiş.

Birinci neden tutukluluk süresinin uzaması.

Çok konuştuk Medya Müfettişinde. Selçuk dahil iki senede programa almadığımız adam kalmadı. Ergenekon Davası Avukatı Vural Ergül'ü ilk yayına çıkaran da bu kardeşiniz oldu ama CHP yine soru önergelerini bizim programa verdi. Çünkü ''yandaşlardan'' çok, gerçeğe bağlı olanlardan korktular.

Dönelim konuya. Tutukluluk süresi birinci sebep.

Pekiii.

Mısırçarşısı patlaması davasında, bozma kararları ile onüç yılı bulan süreye ne demeli. Ha tutukluluğun uzaması ha yapboza dönen yargı kararları ile işkencenin uzaması. Aynı şey. İkiside sonuç olarak adaletin gecikmesi, mağduriyetin artması değil mi? Mesela yani. Başka örnekler de veririm. Uzar boşuna laf. Anlayan anlıyor.

Gelelim ikinci sebebe. Türenç, Selçuk'tan alıntı yapıyor. İddianameler çok uzunmuş, dünyanın hiçbiryerinde üçbin sayfalık iddianame olmazmış. Böyle iddianame düzenleyen ekibe, böyle önemli dava emanet edilmezmiş.

Buna sözüm yok. Hoca hukuçu gözüyle konuşuyor da...

Bunun üzerine gazetecinin şunu sorması lazım, bunu yapacak başka ekip yoksa ne olacak? Ya tuz kokarsa hadisesi. Yargı yandaşsa, ben darbecimi yargılamam diyorsa yani. O zaman ne olacak?

Bu ülkede çoban ile oyunu eşit görmek istemeyenler var. Çoban ile yaşam tarzın eşit değil, yediğin, içtiğin, giydiğin. Ama adalet, kamu hizmeti, oy hakkı gibi konularda eşit olmayı hazmetmek lazım. Benim oyum, öylesi yüz kişiye bedel diyen zihniyetin ileri süreceği tezler bunlar. Ha yargı, ha sandık, zihniyet aynı.

İşte Hukuk Devletine Elvedaya Doğru başlıklı yazı da öyle.

Yani daha önceden varmış hukuk devleti... Şimdi veda ediyormuşuz...

Ben yargı mensubu olsam ne İsa'ya ne Musa'ya, halkın, Hakk'kın, adaletin tokadını öyle bir atardım ki kapıma gelipte benden taraf tutmamı bekleyene.

 İşi gücü bırakıp hukuk mu okusam acaba.

(Türenç'in yazısı için tıklayın)

1 yorum:

  1. Ama HUKUK DEVLETİ ile SOSYAL HUKUK DEVELETİ arasında çok büyük farklılıklar var.

    Dağdaki bir çoban cinayet işlese, ve yargı önüne çıkıp da, ne bilirim ben sizin hukukunuzu ve/veya sizin yazılı kurallarınızda CİNAYET işlemenin suç olduğunu bilmiyordum, çobanlık mesleği başka hukukçuluk bambaşka dese BERAAT mi eder?

    Lütfen baş tarafına SOSYAL kelimesini koyalım ve SOSYAL HUKUK DEVELETİ olsun!

    YanıtlaSil