23 Şubat 2011 Çarşamba

DEKOLTE VE ODA TV, DEVRAN DONER!

Birbirini assagilamaya, kokten karalamaya merakli, bolunmeye acik bir toplumuz.

Dekolte konusunda yapilan aciklama cok tartisildi. Bir hocadan gelmesi uzucu oldu. Ancak hayatin gercekleri de ortada. Biz "acana" saldirinin makul karsilandigi bir toplumuz. Bu kadar basit. Erkegin yaptigina hosgorulu olmayi ogrenmis bir toplumuz. Bunun laik olani da bu goruste, dindar olani da.

 Ama bu konunun din ile bir alakasi yok. Din de erkegin de kadinin da zina yapmasi gunah sayilmistir. Riza disi olmasi ise tek tarafin sucu olarak gorulmustur. Dinin tanimi zaten kotulugun ortadan kalkmasi, insanin nefsinin mutmain olmasi iken, tecvauzu tesvik ettigini ileri surmek gercekci degildir. Ancak insan, dini bile kendi nefsine bahane yapmaya musait ne yazik ki.

Dekoltesi acik giyen kadina gelince, actigi icin gunahkardir ama bu gunahin cezasi Allah tarafindan ahirette verilir veya affolunur.Kimse bilemez.

Acana da acamayana da tecavuz eden ayni gunahi islemis sayilir. Boyle bir indirim din hukukunda yoktur.

Din adina konusmak kimlere kaldi.

Yurt disinda tahrik indrimleri var. Amerika'da mini etegi tahrik sayarak ceza indirimi getiren kararlar oldugunu biliyoruz ornegin. Ama bunlari ornek almak yerine onlemeye, caydirmaya yonelik duzenlemeler yapilmali.

 Gogus dekoltesi, islam kulturunde iman tahtasidir ve dinen kadinin yabanci erkekelere acik olarak gostermemsi gerekir.

 Bu tum dunyada muhafazakarlarin dikkat ettigi bir husus aslinda. Pek cok Amerikali, Italyan arkadasim kiyafetlerini giydiklerinde, yada benim yanimda bisey alirken, yakasi cok mu acik diye bana sormustur.

Gelelim isin farkli boyutlarina. Birine yakani kapat demek, onun hassasiyetlerini, inancini, yasama bakisini bilmeden yapildiginda korkunc bir hal alir. Dikkat ettigini bilerek farkinda olmadan acildiginda soylemek farkli olabilir. Toplum genelini ilgilendiren kurallar, varsayimla ve tek bir yasam tarzi oncelenerek alinmamali.

Bir diger gundem maddesi ise Soner Yalcin'di. Herkes yazdi, bazisi yazanlarin yaziyor olmasini hazmedemedi, bazilari uzuntusunu bazilari sevincini dile getirdi. Her zamanki gibi tahammulsuzduk. Sen bu konuda yazamazsin, sen gazeteci olamazsin, bu yeni devsirilen gazeteciler nerden cikti gibi pek cok kelam sahibi Soner yalcin'i savundu.

Oda TV ve Soner Yalcin'a dair yazilan yazilara internette gelen yorumlari okuyun. Keske Soner Yalcin savunmasi yapilirken bazi kisilere hangi meslekleri yapabilecekleri hangilerini yapamayacaklari soylenmeseydi. Bu duruma sevinenler kinanirken baska bir dil kullanilabilseydi.

Evet bazi insanlarin kisilikleri egitimleri kulturel yapilari gazeteci olup olmamalari gerektigi konusunda fikir verebilir. Ancak bu meslegi sadece belli goruse mensup olanlarin isgal edebilecegi bir is olarak gormek ne kadar dogru?

O insanlarin da bir gorusu var. Bir emegi var.

En son iki cumle ile twitter'da yazmistim. Oda TV ve Soner Yalcin'in gazetecilik yaptigina inaniyorum. Okudugum bir siteydi.

 Ama haberleri yaparken tasidiklarini gordugum amac beni rahatsiz ediyordu bir okuyucu olarak. Belki de herkesin aynaya bakmasi gerekiyor. Bunu yaparken herkesin birbirini kabul etmesi en azindan mesleki acidan saygi duymasi lazim.  Saldiri ve lincle yok etme durtulerimizi yonetmeyi ogrenmemiz lazim.

Birgun devran doner diyenlere ise tek sozum, bugun devranin dondugu gundur. Ancak devran ne yana donerse donsun hukukun ustunlugune olan inanc toplumun tum kesimlerince benimsenmedigi surece kaybeden Turkiye oluyor.

Devran doner bizde sizi Silivri'ye aliriz diyenler, madem hukukusuzluk olduguna inaniyorlar, kendileri niye ayni hukuksuzlugu yapacaklari gunu bekliyorlar? Yoksa bugune kadar hukuku delmeye bizzat kendileri alisik olduklari icin mi? Bu ne yaman celiskidir?

 Bu ulkenin hukugu kiliseleri yakip, azinlik mensuplarini katledip dindarlarin ustune atma planlari yapanlari cezalandiran hukuk mu, bunu yargilamaya kalkisani cezalandiran hukuk mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder