22 Ekim 2013 Salı

'Mayomu açık buldular'


 

 

Fatsa Belediye Havuzunda mayo krizi ve habercilik...

Alacağım tepkileri elbette düşünüyor ve yazılarıma; okuyan her kesimi ve olayların her açısını adil şekilde temsil etmesi için dikkatle son şeklini veriyorum.

Bu suya sabuna dokunmamak değil.

Kutuplaşmanın, taraf olmanın; adil olmayı giderek gözden düşürmeye çalıştığı şu ortamda öyle görenler olabiliyor.

Bazen yazacağım şeyi araştırırken edindiğim ilk fikrin doğru olmayabileceğini görüp çeşitli teyitler ile vardığım sonucu sizler ile paylaşıyorum.

Bu yazıyı yazarken ne diyeceğimi çok iyi biliyordum. Fikrim ve tepkim netti ve o tepkiyi vermeyi planlıyordum.

Bu sefer; yaşadığım süzgeçten geçirme dönemini de yazacağım.

Sözcü gazetesinde bir haber çıktı. Ordu'da bir belediye havuzunda, 67 yaşındaki bir kadına mayo ile yüzemezsiniz denilmiş…

‘Belediye haşemalılar için havuz açtıysa; eşit şekilde vergi aldığı mayolular için de bir havuz yapmalıdır’ demeye hazırlanıyordum…

‘Bu seçimi sunmadan mayo ile gelen hanımefendiye ‘senin mayon açık’ demek bu toplumun gerçeklerini görmezden gelmek demektir’ demeye hazırlanıyordum…

‘Mayolu veya kendi zihnindeki ifade ile çıplak görmek istemeyenler için perde; gözlerdedir’ demeye hazırlanıyordum…

Haber yazıldığı gibi ise ben bu olaya tepki gösteririm. Ancak Fatsa Belediyesi ‘mayo ile yüzemezsiniz’ ifadesinin gerçek olmadığını ifade ediyor.

İnkar ediyorlar’ diyebilirsiniz…

Ancak tam tersi havuza mayo ile girmeyi kabul ettiren bir havuz sözleşmeleriolduğunu belirtiyorlar. Hanımefendinin yakınlarının imzaladığı sözleşme örneğinde; havuza mayo ile girileceğine dair madde de yer alıyor. Mayo ile havuza sokmayacak, mayoya açık diyecek bir yönetim neden böyle bir sözleşme imzalatsın?

Belediyenin yaptığı açıklamadan özetle:

‘’Havuza atlet ve iç çamaşırı ile girmek yasak, mayo, bikini, haşema ve şortla girmek serbesttir. Bu konuda gerekli uyarılar tüm havuza girenlere yapılmaktadır. Milletvekili eşi olmak havuza atlet ile girme serbestliği vermez’’

Neşe Sanioğlu 18. dönem Anavatan Partisi milletvekillerinden birinin eşi.

Yetkililer, onun iç çamaşırı ile havuza girmek istediğinde ısrarcı. Hanımefendinin mayo ile iç çamaşırı yani atlet arasındaki farkı bilmemesi imkansız. Havuz yetkililerinin de. Ancak bu tali konu…

Kadınlar gününde havuza gelen bir hanımın mayosundan veya sözde çıplaklığından kimsenin rahatsız olacağınısanmıyorum. Yani orada erkek yok ki bu hanımefendiye mayonuz açık denilmiş olsun. Haberde hanımefendinin ‘mayomu açık buldular’ dediği aktarılıyor. Bu haber de bir mantık hatası var.

Ancak böyle bir şeyi okuyunca ben de sinirleniyorum. Endişeleniyorum. Yarın öbür gün bir turizm tesisinde, özel teşebbüste deniz kenarında haşema ile yüzen bir kadına, başka birisi ‘bu mayo değil’ demekte haklı olmayacak tabii ki.

Ama olay eğer gerçek değilse ve bu şekilde kurgulandıysa, bu haberler ile toplum kutuplaştırılmak isteniyor.

'Bu hanımefendiye bu yapıldıysa; bizde başkalarına benzerini yapalım 'psikolojisine zemin açılıyor.

Böyle ayrımcılık yapılıyorsa yapanlara; yapılmıyorsa bunu malzeme etmeye çalışanlara lanet ediyorum. Çekin ellerinizi, dillerinizi kadınların elbiselerinden. Siz kendi pis nefislerinize bakın. Kadınlar da; giyimleri üzerinden mücadele etmek zorunda kalırlarsa, bunu herkesin eşit olduğunu unutmadan yapsınlar.

Tesettürlü Rihanna'yı ben sevdim...

Politik bir konu değil bu.

Tesettür ve kadın çekiciliği meselesi.

Tesettür uygulamaya çalışmasam belki daha kolay yazardım. Görüşlerimin kendimle iliştirilebileceği, şahsileşebileceği bir alan olması ayrı bir talihsizlik oluyor böyle durumlarda.

Yine de Amerikalı popstar Rihanna'nın Birleşik Arap Emirliklerinde camide çekilen pozları konusunda yazmaya karar verdim.


İngiliz basınında fotoğraflar muhafazakar ve baştan ayağa kapalı olarak tarif edildi…

Aslında bu pozlar, görünce yazacağım bir konu dahi değildi. Ancak yapılan yorumların ve pozların Türk basınında verilirken gösterildiğini gördüğüm, sözde hassas dili fark edince; kalemi elime almak zorunda kaldım.

Abu Dabi’deki 40 bin kişinin ibadet yapabildiği Büyük Şeyh Zayid camiinde moda çekimi benzeri pozlar veren Rihanna; hayranları tarafından da eleştirildi. Çekim için izni olmayan Rihanna’nın camiinin içine de girmediği sadece mekanı kullandığı anlaşılıyor.

Tüm bu tartışmalar buralara daha farklı yansıdı.

Rihanna’nın ki başörtüymüş ama tesettür değilmiş.

Biz bu gerçeğin benzer ifadelerini çok duyduk. Tesettürle dinle alakası olmayan nice laik teyzeden de; takvalı amcalardan da duyduk bu sözleri.

Başını örtmüş bilmem neresini açmış’ diyenleri de duyduk.

Şortla gezene 'burası plaj değil’ diye çemkireni de duyduk.

Okurken ikisine de ‘haklılar’ diyenlerinizi de duyuyorum diyebilirim…

Ancak hangi hakla kim kime neyin nasıl yapılacağını söylüyor bakalım...

Din adına doğruyu söyleme hakkı ile değil mi? Eyvallah…

Örtüyorsan daha çok dikkat et diyorlar…

Yani o kadın başını örttü diye senin ona daha sert yorum yapma hakkın nerden geliveriyor anında? Bu onun Allah’a karşı sorumluluğu. Kapananlar kadar, açık Müslüman kadınların da yükümlülükleri aynı. Örtülüyü incitmek neden her zaman daha kolay? Birilerine örtün derken gösterilmesi gereken hassasiyeti örtülüleri uyarırken neden gösteremiyor bazıları?

İyi niyet ile dini uygulamaya çalışana yapılan, emri maruf ile; bu çemkirmelerin üslubu arasındaki farkı bilecek durumdayım hamdolsun. Kastım, doğruyu, İslami şekilde kibarca anlatanlar değil.

Nefsin ağır bastığı had bildirme hevesi kokan bir hava var bu ifadelerin çoğunda... Belki kendileri ile yaşadıkları başkaca sorunlar…

Merve Kavakçı'ya 'şu kadına haddini bildirin' diyenlerin üslubu ile aynı bu sözde tesettür gurularının dili.

Siyah tulum tesettüre aykırı mı?

Tesettürün dört dörtlük olanı makbul tabi ki. Ancak dinde hepsini yapamayanın elinden geleni yapmayı bırakmaması da son derece önemli bir prensip. Yamyamca ‘bu değil’ demeden önce karşıdaki kadının öncelikle başka bir dine mensup bir insan olarak siyah bir tulum ile her yerini kapattığını hatırlayın...

İslami açıdan Allah indinde şu anda bu kadının tek ve öncelikli yükümlülüğü iman etmek. İbadet mekanını çekim için kullanmış olsa ve camiyi ziyaret etmemiş olsa dahi görece giyinik, kapalı Rihanna’yı ben sevdim.

Örtü kadını daha çekici mi yapar yoksa Rihanna olduğu için mi? Biraz daha örtülü olmak Rihanna'yı kesinlikle daha hoş yapmış... Tam tesettür olsa, bir abaye ile başörtülü poz verse de; Rihanna'ya hala ‘taş’ diyecek arkadaşlar olurdu.

Çünkü kadının verdiği pozlar artistik ve kadınsı. Belki estetik…

Bu başka bir şey. Giyim başka bir şey.

Bu eleştirileri görünce iki ayrı bekar beyefendiden görüş aldım. Biri gayet muhafazakar, beş vakit namazında, tesettür ölçülerinin idrakinde bir arkadaş.

Diğeri hanım arkadaşlar ile ilgili, estetiğe meraklı bir mesai arkadaşımız.

İlki bu kıyafetler tesettüre uygun değil dedi. Ancak Rihanna'nın rutin giyim tarzına göre çıplaklık veya teşhircilik olmadığını ifade etti. Kadınsı pozlar olduğu için kıyafet ile ilgili net yorum yapamayacağını, ayırt edemediğini söyledi.

Diğer arkadaş da aynı şekilde düşünüyor.

Fotoğrafı gösterdiğimde; Rihanna olduğunu anlamadığı halde kadının genel duruşunun hoş göründüğünü belirtti. Rihanna olduğunu anlayınca, Rihanna'yı hiç beğenmediğini bu fotoğraftaki kadının ise çok daha hoş olduğunu söyleyerek şaşkınlığını ifade etti.

Örtü Allah'ın emri.

İslamiyette örtü dışında; kırıtarak konuşma, yabancı erkeklere zinet denilen şeyleri gösterme gibi aşırı süse karşı hassasiyeti vurgulayan tavsiyelerde mevcut.

Ancak bunlar örtünme konusu ile bağdaştırılarak eleştirilecek işler değil. Kadına bunları yapma derken, yapıyorsan açıl demeye gerek yok. Ona dinen başka bir yanlışa gitmeyi önermek kimin haddine? Allah öyle bir şey tavsiye ediyor mu? ‘Bunu yapamayanlar hiç yapmasın, dini simgeyi taşıyamayanlar hepten uzaklaşsın’ mı denilmiş bir yerde? Örtünmeyi tercih etmiş kadınlar uyarılırken; bunları yapacaksan başını aç denmesi, sapla samanı karıştırmaktır.

Kadın eşi dışındaki kişiler için özenli ve temiz olmak dışında dikkat çekmeye çalışmamalıdır.

Ama artık bunları örtüye bağlamak, sözde örtüyü koruma hassasiyetini tartmak lazım. Bu bireysel bir olay ve herkesin sorumluluğu Allah'a karşı. Kimse kimsenin örtüsünden sorumlu değil.

 

 

 

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder